17 Haziran 2011 Cuma

Tarihteki Kürt Devletlerinden Urartu Konfederasyonu

Tarihteki Kürt Devletlerinden Urartu Konfederasyonu / Esra Ekin
Urartular M.Ö. 13. yy’da ortaya çıkmış bir devlettir. Van gölü çevresinde ortaya çıkan bu devletin asıl adı “XALDİ” idi. Bu isim özelde Asurlular tarafından kullanılmaktaydı. Xaldi ülkesinde yaşayan halk toplulukları ise kendi devletlerine “BİANİ ÜLKESİ” demekteydiler.

Bu konfederasyonun oluşum sebebini, araştırmacılar Asur ve Hitit devletlerinin yükselişe geçmesine bağlıyor.
Yükselişe geçen bu devletler, özellikle Asur devleti sınır bölgelerinde yaşayan halklara büyük baskı uygulamışlardır.

Örneğin I. Salamanassar döneminde Mitanni devletine yapılan saldırılarda olağan durumun dışında yaklaşımlar ortaya konulmuştur. Bu seferlerin birinde I. Salamanassar binlerce kişinin tek gözünü kör etmiştir. Asurluların saldırılarıyla karşılaşan bu halklar, karar verip bir konfederasyon kurmuşlardır. Bu konfederasyonun ilk merkezi Malazgirt olarak seçilmiş, daha sonra merkez değiştirilip Tuşpa (Van) olarak belirlenmiştir.

Urartu Konfedarasyonunun Başına Geçen Krallar Ve Yaşanan Gelişmeler:

I. Sardur döneminde kurulan Urartu Konfederasyonu, Van gölünün kıyısında kurulan kale ile devletlerarası yönetimde söz sahibi olmuştur. Yine I.Sardur döneminde konfederasyon Nairi halkı ile birleşmiştir.

I. Sardur yönetiminin ardından İşpuni Dönemi başlamıştır. İşpuni döneminde Asurlular üzerine seferler düzenlenmiştir. Bu saldırılarda Asurlular’a ait binlerce yerleşim yeri yıkılmış; Asur devleti de bu saldırılara, çevre kabileleri ele geçirerek cevap vermiştir.

Bu dönemin akabinde Kral Menua Dönemi başlamıştır. Kral Menua Urmiye doğu bölgesine hükmeden Manerlerin ülkesini ele geçirmesi ile siyasi gelişmeleri başlatmış oldu. Urartu Konfederasyonu’nun Kuzey Suriye ilişkileri batıya açılma politikasının bir sonucu olarak Menua zamanında başlamıştır. Urartu’nun bu dönemki en büyük politikası Milidia krallığını ele geçirmekti. Milidia devletini ele geçirmek, güney- kuzey sınırlarını ele geçirmek anlamına geliyordu. Bu bölge Asur devleti içinde önemli bir sınır bölgesiydi. Asur devleti savaş ve ekonomi için gerekli olan hammaddeyi buradan karşılamaktaydı.

Menua bu yerleri alarak Hatti ülkesine kadar ilerlemiştir. Menua’nın sınır genişletme politikasında yaptığı çalışmalardan biri de, Fırat kavisi içinde askeri bir egemenlik kurmuş olmasıdır. Kral Menua Hatti ve Alzi ülkelerine yapmış olduğu seferlerde 2113 kişiyi tutsak etmiştir. Urartu kralları, yaptıkları seferlerde ülkeleri ele geçirmek yerine, ele geçirmiş oldukları ülkeleri ağır vergilere bağlamışlardır. Bu yöntem tüm ülkeyi ele geçirmekten daha kazançlıydı. Çünkü tüm ülkenin ilhak edilmesi o halkın tepkisini alacak bir yaklaşımdı. Bununla beraber böyle bir yaklaşım daha fazla askeri gücü gerekli kılan bir durumdu.

Menua’nın 790’da ölmesiyle beraber kral olarak yerine geçen kişi, oğlu I.Argişti oldu. I.Argişti Dönemi, Urartu Konfederasyonu için önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemdir. Özellikle bu dönemde askeri alanda meydana gelen gelişmeler, yapılan seferlere de yansımıştır. I.Argişti Urartu Konfederasyonu’nun sınırlarını batıya ve kuzeye doğru genişletmiştir. I.Argişti 8 yıl boyunca Manerlere karşı savaşmış, ülke sınırlarını koruma altına almıştır.

İlk çağ devletlerinin ülkelerini koruma adına ve çevredeki güçlü devletlerin gücünü bölüp ele geçirme adına uyguladıkları farklı farklı yöntemler olmuştur. Bu yöntemlerden biri de ele geçirdikleri ülkelerin erkek nüfusunu kendi ülkelerine taşıyıp, bu nüfusu iş gücü haline getirmeleridir. Geri dönüşlerini engelleyip, eski yaşamlarını unutturmak için esirleri çok uzak ülkelere göndermişlerdir. I.Argişti zamanında uygulanan bu yöntem, Şupani ülkesinden sürülerek getirilen 6600 tutsak için uygulanmıştır. Bu kişiler kurulacak İrpuni kenti için getirilmişti. I.Argişti’nin İrpuni kentini kurmak istemesinin sebepleri; önemli bir bölge olan Sevan’ı ele geçirmek, Hurri kültürüne sahip olan boyları Urartu sınırları içine katmak, ekonomik merkez durumunda olan Ağrı ovasını ele geçirmekti. I.Argişti aynı zamanda Hitit ülkesine başarılı seferler yapmış, böylelikle bu ülkeye kendi hâkimiyetini kabul ettirmiştir. Bu dönemde Asur devleti Urartu Konfederasyonu’na karşı egemenliğini sürdürememiş ve sınırları Urartu devletinin içinde yer almıştır.

I.Argişti’nin ölümü üzerine, yerine oğlu I.Sarduri geçti. Babasının siyasetini ve yönetim anlayışını izleyen I.Sarduri yeni uygarlaştırma teknikleri başlatmış, devletin ekonomisini güçlendirmeye çalışmıştır. I.Sarduri döneminde Asur devleti eski gücünü kazanmak, kaybettiği toprakları ele geçirmek için Urartu Konfederasyonu’na saldırmaya başladı. Bu seferler sırasında Asur devletinin başında bulunan Kral III.Tiglathpileser’di. Asur devleti Urartu üzerine seferler düzenlemiş, askeri alanda farklı taktikler uygulamaya çalışmıştır. Özellikle düz alanda uyguladığı savaş yöntemi Urartu halkı için tamamen yabancı bir yöntemdi. Çünkü Urartu halkı dağlık bölgede savaşmaya alışmış, savaş taktiklerini bu alana göre oluşturmuştu.

I.Sarduri’nin ölümünden sonra krallık koltuğuna oğlu I.Rusa geçmiştir. I.Sarduri döneminde Asur yönetimi devlet sınırlarının birçoğunun ele geçirilmesi üzerine saldırılar düzenlemiş, Urartu Konfederasyonu’nun gücünü yıkmaya çalışmıştır. I.Rusa bu durum karşısında daha düzenli bir askeri sistemle, sınır boylarındaki bölgeleri yeni valiler atayarak koruma altına almıştır. I.Rusa, yönetimini güçlendirmek için Hazar gölünün doğusundan harekete geçerek 23 küçük yerleşim merkezini Urartu merkezine bağlamıştır.
I. Rusa’dan sonra kral olarak geçenler; II.Argişti- II.Rusa- III.Rusa-III.Sardur’dur.

İlk çağ devletlerinin en önemli çalışmaları, bugün de isimlerini bilmemizi sağlayan, kültürel ve sanatsal çalışmalardır. Urartu Konfederasyonu’nun, uzun bir yönetimi içine alan devlet süreci kültürel ve sanatsal çalışmalara da yansımıştır.

Urartu mimarisi Mezopotamya sanatından etkilenmiş olmakla birlikte kendine özgü biçim ve niteliksel gelişmeler de ortaya çıkarmıştır. Xaldiler, mimari alanda ülkelerinde bol bulunan taşları kullanmışlardır. Urartu kentleri mazgallı, sağlam taş duvarlar ve kulelerle çevrilmişlerdir. Urartu yapıtlarının en önemli özelliği uzun ömürlü olmalarıdır. Ülkeyi boydan boya koruyan kaleler şunlardır: Van kalesi, Toprak kale, Çavuştepe, Adilcevaz, Bargiri ve Kersat kaleleri, Xarput, Palu, Mazgirt ve Bağın kaleleri. Bu kalelerin içerisinde gizli yollar da yapılmıştı. Bu gizli yollar, şehir nüfusunun tehlike anlarında kullanabilecekleri yollardı.

Tuşpa kalesi, geniş bir alanda yapılmıştır. Bu kalenin yapıldığı kayanın güneyinde dört Urartu kralının mezarı yapılmıştır. Bunlar: II. Sardur, Menua, Argişti, İşpuni’dir.

Tarım ve hayvancılık Urartu ekonomisinde önemli bir yeri kapsamıştır. Ülke sınırında kışlar sert geçmesine rağmen bu alan geliştirilmiştir.

Urartu ülkesinde altın, gümüş ve fildişi mükemmel bir şekilde işlenmiştir. Oymacılık alanındaki çömlek çalışmaları gelişkindi, yapılan kazılarda bin litre alabilen şarap küpleri bulunmuştur.

Kayalıdere’de yapılan kazılarda M.Ö. 8. yy’a ait eserler bulunmuştur. Bu eserler bir aslan heykeli ve bronz eşyalardır. Bu eşyaların üzerinde Urartu mitolojisini anlatan figürlere de rastlanmıştır.

Erzincan’ın doğusunda Altıntepe’de yapılan kazılarda bir tapınak, bir saray kapısı, çeşitli odalar ve mezarlar ortaya çıkarılmıştır. Sarayın duvarları farlı renklerle süslenmiştir.

Xaldiler yaptıkları çalışmaları ve ülke içinde yaşanan gelişmeleri kaya yazıtlarına geçirmişlerdir. Bu yazıtlarda ilk aşamada Asur dili kullanılırken, daha sonra Xaldi dilini kullanmışlardır. Xaldi dili üzerine yapılan çalışmalarda, bu dilin Hurri diline benzediği ortaya çıkmıştır. Kullanılan birçok sözcüğün ortak olduğu görülmüştür.

Xaldiler çok tanrılı bir inanca sahiptiler. Toprakkale yakınındaki Meherkapı yazıtında 79 tanrının adı ile bunlara sunulacak kurbanlar yazılmıştır. Tanrılarının en büyüğüne “Xaldi” denilmiştir. Bugün kullanılan “Xuda” kelimesinin aynı kelimeden türetildiğine inanılır. m


Kaynaklar:
Bir El Kitabı Kürtler - Mahrdad R. Izady, Doz Yayınları
Kürtlerin İlk Çağ Tarihi - Torî, Berfîn Yayınları
Kürdistan Tarihi - M. Emin Zeki
Kürtler - Bazil Nikitin
Geçmişten Bugüne Kürtler ve Kürdistan - Kemal Burkay
İslamiyete Kadar Kürdistan Tarihi - Etem Xemgîn
Kürt Tarihi ve Uygarlığı - Cemşid Bender
Türkler, Kürtler, İranlılar - Prof. Egon Freiherr Von Eickstedt

mizgin.net

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

.

.

.

.

  © Blogger template 'Minimalist H' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP