15 Ağustos 2011 Pazartesi

Tarihteki Kürt Devletlerinden Kaldaharlar-



Tarihteki Kürt Devletlerinden KALDAHARLAR / Esra EKİN
MİZGİN DERGİSİ


M.Ö birçok devletin göstermiş olduğu güzel gelişmelerGibi Kaldahar devleti de tarihte önemli izler bırakmışlardır.

Kaldaharİsmi halkın tapmakta olduğu tanrının ismi ile benzer durumdadır. ODönemde halk, tapmış olduğu tanrıya “kald” ismini vermişti.

Kaldahar Halkı dönemin güçlü devletleri ile savaşmış, kendi sınırlarını bu Şekilde koruma altına almışlardır. Kaldahar halkı öncelikle Samilerin Kurmuş olduğu Akad devleti ile uzun süre savaşmışlardır. Bu savaşların
Ardından Akad devleti yıkılmış, bu devletin yerini Asurlar almıştır.

Mezopotamya’nın Büyük bir kısmını ele geçirmiş olan Kaldaharlar, Asur devleti ile uzun
Süreli bir savaşa girmiştir. Asur devletinin Kaldahar devletiyle sürekli Savaş halinde olmasının en büyük sebebi Kaldaharların devlet sınırının çok geniş bir alana yayılmış olması ile bağlantılıdır. Bununla beraber
Kaldaharlar, bölgenin ticaretini ve ticaret yollarını da ellerinde Bulunduruyordu.

Kaldaharlar, yapılan bu savaşlarda kaybeden değil De kazanan taraf olabilmek için devletlerarası görüşmelerle daha büyük Bir birlik oluşturmuştu. Asur Kralı Şemsi Addad Dicle-Fırat su yolları
İle ticaret yolarını ele geçirmek istiyordu. Fakat Şemsi Addad’ın bu Fikri Medlerin Asur devletine yaptığı saldırı ile ortadan kalkmıştır.

Şemsi Addad’ın M.Ö. 811’de ölmesiyle Asur devletinin başına Addad Nirari Geçmiştir. III. Addad Nirari küçük yaşta olduğu için ilk yıllarda Devletin yönetimi annesinin eline geçmiş, yıllarca Asur devleti bu kadın
Tarafından yönetilmiştir. Devletin yönetimi kendisindeyken Kaldahar Devleti ile defalarca savaşmıştır. Fakat bu savaşlardan istediği sonucu Alarak çıkmamış, savaşlar başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Addad Nirani’nin yerine III. Salamanassar’ın geçmesi ile devlet içinde Huzursuzluklar başlamış, Medler ve bazı aşiretler tarafından saldırılara Maruz bırakılmıştır. M.Ö. 691’de bölgedeki aşiretler Elamlar ve
Kaldaharlar, Asur devletine karşı birleşmişlerdir. Bu ittifak Asur Devletini yenilgiye sürüklese de, Elam devletinin ordu komutanlarından Birinin ölmesi bu durumu ortaya çıkarmıştır.

Yapılan savaşların Ardından halkların Asur devletine karşı yaptıkları ittifak devam etti.
Bu ittifak Kaldahar devletinin başında olan Nabopolassar’ın başkanlığı İle gerçekleşti. Ünlü bir komutan olan Nabopolassar askeri çalışmalara Asurların bölgedeki askeri garnizonlarını dağıtarak başladı. Bölgede
Asur hakimiyetini kaldıran Nabopolassar, Sipsar’ı da ele geçirdikten Sonra Babil’de krallığını ilan etmiştir. Nabopolassar M.Ö 617’te kadar Tüm Babil’i ve Aşağı Mezopotamya’yı ele geçirmiştir. Asur devletine
Karşı kazanılan bu başarı, Kaldahar devletinin Medlerle ve Urartu Devleti ile gerçekleştirdiği birleşimin sonucudur.

Bu başarının Ardından Asur devleti de kaybettikleri sınırları ele geçirmek için yeni
Taktikler ortaya koymaya başladı. Asur devleti Kaldahar devletinin İttifak gücünü ve arkadan getirdiği başarıyı gördüklerinden kaynaklı Aynı yaklaşımı Mısırlılarla, İskitlerle ve Kimmerlerle uygulamaya
çalıştı. M.Ö. 616’da Asur ve Mısır devleti büyük bir ordu ile Kaldahar Devletine bir saldırı düzenledi. Fakat bu saldırı bu iki devletin İstediği şekilde Kaldahar devletinin yıkılması ile değil, Kaldahar
Devletinin yeni topraklar ele etmesi ile sonuçlanmıştır.

M.Ö. 614 ve 613 yılları arasında Med, Kaldahar ve Asur devletleri arasında Yeni bir savaş ortaya çıktı. Asur kumandanları Fırat nehri kıyısında yer Alan Kaldahar ordusunu geriletti. Bu arada Kaldahar devletinin
Hakimiyeti altında yaşayan Arap halkının Suriye’de ayaklanması, Kaldahar Devletinin karşısında olan devletlerin sınırlarını genişletmeleri için İyi bir gelişmeydi. Bu ayaklanma Med imparatorluğu ve Kaldahar devleti Tarafından çok uzamadan bastırılır. M.Ö. 612’de Asur devletinin büyük
Bir kısmı ele geçirilir, Asur kralı Sin Sar İskan ise bu büyük Yenilginin ardından Lidyalılara sığınır. Asur devletinin sınırlarının Büyük bir çoğunluğunu ele geçiren bu devletler amaçlarının büyük bir
Kısmını gerçekleştirmiş, büyük Asur devleti bu saldırıların ardından Küçük Asur devleti olarak anılmaya başlamıştı Ve artık Kaldahar devleti Küçük Asur devletine komşu olmuştu.

Asur devletinin ortadan Kalkması ile beraber topraklar Babil devleti, Kaldahar devleti ve Med
İmparatorluğu arasında dağıtılır.

Kaldahar devletinin başında Olan Nabapalassar M.Ö. 607’den itibaren ordu komutalığını oğlu
Nabukadnaçar’a bırakmış, iş alanı olarak kendisi de devletin iç düzeni, Mimarisi ve yönetimi ile ilgilenmiştir. Komutan oluşunun ardından aynı Yıl içinde Lidyalılar tarafından desteklenen bir ordu ile savaşması ve
Bu orduyu yenmesi atmış olduğu adımın etkisiyle gerçekleşen önemli Gelişmelerdi. Bu savaşı kazanmasının sonucunda Suriye sınırının büyük Bir kısmını ele geçirmiş, Fırat nehri üzerine bir köprü inşa Ettirmiştir.

Mısır Firavun’u II. Neco’da Kaldaharların Suriye’yi Ele geçirmesinin ardından hazırlıklara başlamış, Suriye bölgesini ele Geçirmeyi planlamıştı. Aralarında yapılan antlaşmaya rağmen Mısır
Kuvvetleri ve Kaldahar kuvvetleri arasında bir savaş meydana geldi. Mısır ordusu Kaldahar devletinin güçlü ordusu karşısında, istediği sonuç İçin kendisini savunamadan geri çekilmek zorunda kaldı. Bu savaşın
Ardından Mısır ve Suriye bölgesi tamamen Kaldahar devletinin hâkimiyeti Altına girdi.

M.Ö. 604’te Kaldahar devletinin başında bulunan Nabukadnaçar yaptığı seferde hiçbir direniş ile karşılaşmadan büyük Ganimetler toplayıp Filistin bölgesinde bulunan bir şehri yakıp yıktı.
M.Ö. 601’de Kaldahar devleti ve Mısır devleti arasında olan savaşta Mısır yönetimi Yahudi kralı olan Yeninoyakim’i ile bir antlaşma Yapmıştı. M.Ö. 597’de Nabukadnaçar bölgeye yaptığı seferle Yahudi Krallığını yıkmış, on binlercesini öldürmüş, on binlercesini de esir Alıp Babil’e götürmüştü.

M.Ö. 595 ile 575 yılları arasında Mısır Devleti Kaldahar devletinden Faza, Tyros, Sidon şehirlerini aldığı gibi
Yahudileri Kaldaharlara karşı ayaklandırmış, ve onlara yardım etmiştir.

Aşağı Mezopotamya’ya hakim olan Kaldahar devleti sınırlarının gelişmesinin Ardından kendilerine özgü sanat eserleri ortaya koymaya başladılar. Çünkü kabul edilmesi gereken bir gerçekliktir ki sürekli savaşlar ile
Uğraşan bir devlet, bir yönetim kültürel ve sanatsal alandaki Gelişmelere istenildiği kadar zaman ayıramaz. Bu gerçekliğe Kaldahar Devletinde de rastlıyoruz.

O dönemde yapılan Zigurat en önemli Eserler arasında yer alır. Nabapalassar döneminde yapılan bu eser tam
Olarak bitmediği için devamını oğlu Nabukadnaçar yapmıştır. Bununla Beraber Dilpat, Kutha, Sippar, Uruk, Larza, Marad, Ur, Barsippa Şehirlerinde de tapınaklar yapılmıştır.

Nabukadnaçar’ın kendi Eşi ve Med prensesi için yaptırdığı asma bahçeleri dünyanın yedi
Harikasından biridir. II. Nabukadnaçar zamanında tarım alanında uzman Olan kesime daha rahat çalışma alanları oluşturmuş, farklı yenilikler Ortaya çıkarmıştır. 8 km uzunluğundaki bir su kanalı yaptırmış olması
Tarım ve ziraat alanında gelişmeleri daha da ilerletmiştir. II. Nabukadnaçar şehrin çevresine sur inşa ettirmiştir. Bu surların Yapmasının nedeni Babil’de yapılan eğlenceleri ve kendi yazlık sarayını
Korumaktır. Babil şehri içinde 8 büyük kule yaptırdı. Şehrin kuzeyinde Yaptırdığı mimari yapıları, renkli çinilerle, aslan, yılan, at ve diğer Hayvan figürleri ile süsledi. Fırat ve Banuti kanalı arasında, işta Kulesi yakınında çok sağlam bir saray yaptırdı.

Kaldahar devleti Ortadoğu’nun ticaret merkezi durumuna gelmişti. Babil’de ekonominin çok
İyi bir seviyede olması halkın devlete karşı güvenini arttırmış, bunun Sonucunda en değerli eşyaları olan altınlarını ve kıymetli taşlarını Faiz oranları karşılığında devlete borca vermişlerdir.

Ekonomi veTicaretin gelişmesi halk arasında sınıf ayrımını da ortaya çıkarmıştır.
Bu sınıfsal tabakalaşmayı sıralarsak; birinci sırada kral ailesi gelir. Ardından yöneticiler, din adamları, tacirler, büyük toprak sahipleri, Memurlar, küçük toprak sahipleri, inşaat ustaları ve işçileri, küçük el Sanatları, askerler ve polisler, fakir halk, köleler ve esirler gelirdi. Vergi ödeme zorunluluğu olanlar da özel mülkiyet sahipleri ve ticaretle Uğraşanlar olarak belirlenir. Bu yönetim zamanında Babil içinde
Kadınlara da erkekler karşısında haklar vermiş, sosyal yaşam içinde Aktif hale getirmiş, bu şekilde ticaret alanında önemli gelişmeler Ortaya çıkarmıştır.

Kaldahar devleti çok tanrılı din dönemini Yaşamış, dini yaşantısını bu şekilde oluşturmuştur. Fakat daha sonradan Ortaya çıkan savaşlarda tek tanrılı inanca sahip olan Yahudi devleti ile Karşılaşmaları, dini yaşantıda önemli değişimleri ortaya çıkartmıştır. Ve Kaldahar devleti arasında tek tanrılı inanç sistemi yayılmaya Başlamıştır.

Kaynaklar:
* Bir ElKitabı Kürtler- Mahrdad R. Izady, Doz Yayınları
* Kürtlerin İlk ÇağTarihi, Torî, Berfîn Yayınları
* Kürdistan Tarihi M.Emin Zeki,
* Kürtler, Bazil Nikitin
* Geçmişten Bugüne Kürtler ve Kürdistan - Kemal Burkay, Deng Yayınları
* İslamiyete Kadar Kürdistan Tarihi - Etem Xemgîn
* Kürt Tarihi ve Uygarlığı, Cemşid Bender
* Türkler, Kürtler, İranlılar, Prof. Egon Freiherr Von Eickstedt

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

.

.

.

.

  © Blogger template 'Minimalist H' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP